Evli olmak kaygıyı azaltıyor mu? Bekarlar üzerindeki etkisi şaşırttı

İstanbul Aile Vakfı Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turgay Şirin’den Evlilik ve Mutluluk Üzerine Değerlendirme

İstanbul Aile Vakfı Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turgay Şirin, evlilik ve mutluluk arasındaki korelasyonu değerlendirdi. Türkiye genelinde yapılan araştırmalarda, evli bireylerin daha mutlu olduğunu belirten Şirin, bekarların gelecek kaygısı taşıdığını açıkladı.

Evlilik İle İlgili Doğru Algı

Prof. Dr. Şirin, ana akım medyanın aileyi “sorunun merkezi” olarak göstermesinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, ailenin aslında “çözümün merkezi” olduğunu belirtti.

Aynı zamanda, insanların kariyer veya gelecek kaygılarıyla evliliği geciktirmesinin sakıncalı olduğunu dile getiren Şirin, evlilik yaşının ilerlemesiyle birlikte hayatın zorluklarıyla başa çıkma becerisinin azaldığını ve kaygı düzeyinin yükseldiğini ifade etti.

“Genç erkeklerin evlilik konusunda daha istekli olduğunu” belirten Şirin, bireysel yaşam ile aile hayatını paylaşmanın önemine değinerek, Türk toplumunda ailenin hayatın zorluklarıyla baş etmede önemli bir role sahip olduğunu vurguladı.

Araştırmalara göre, gençlerin evlilik konusunda ekonomik sebeplerle endişe duymadığını belirten Şirin, aile içi şiddet algısının ise gerçeklerle örtüşmediğini aktardı. Ayrıca, medyanın aile içi sorunları abartarak gençleri etkilediğini dile getirdi.

Gençler Evliliğe Teşvik Edilmeli

TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin nüfus artış hızının düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şirin, gençlerin evlilik konusundaki kaygılarını yenmeleri gerektiğini ifade etti. Devlet ve sivil toplum kuruluşlarının gençlere destek olması gerektiğini belirten Şirin, erken evliliklerin hem psikolojik hem de sağlık açısından faydalı olduğunu vurguladı.

Sonuç olarak, evliliğin bireylerin mutluluk düzeyini artırdığı ve sosyoekonomik göstergelerden daha etkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ailelerin gençleri evlilik konusunda teşvik etmesi ve medyanın sorumlu bir şekilde yayıncılık yapması son derece önemlidir.

Related Posts

Sıcak havalarda gıda enfeksiyonu riski artıyor

Bilkent Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Eser:’Son iki haftadır hem poliklinik hem de acil başvurularında bulantı, kusma, ishal vakalarında bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Genellikle, gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyebiliriz.’ ‘Dikkat edilecek bazı besinler var. Özellikle daha da dikkatli olunması gereken yumurta içeren krema, pasta gibi dışarıda tüketebileceğimiz ürünler var. Tavuk tüketilirken de daha dikkatli olmak gerekiyor’

İdrar şikayetiyle gitti testisinden dev tümör çıktı!

Kahramanmaraş’ta bir hasta, idrar şikâyetiyle başvurduğu hastanede yapılan muayene sonucu testisinde 20 santimetrelik tümörle karşılaştı. Tümör, yapılan ameliyat ile hastadan alındı. Uzmanlar, geç kalınan bu tür vakaların önlenmesi için erkeklerin kendilerini düzenli olarak muayene etmeleri ve utanmadan doktora başvurmaları gerektiğini söylüyor.

Tansiyon ilaca gerek kalmadan düşer mi?

İlaç kullanmadan tansiyon düşürmek mümkün ama her hasta için değil. Bazı durumlarda yaşam tarzı değişikliği tek başına yeterlidir. Tuzsuz diyet, kilo kontrolü bitkisel destekler, egzersiz ve nefes çalışmaları bazı kişilerde ilaç etkisi kadar fayda sağlayabilir.

Uzman isim uyardı: Kenede erken ve doğru müdahale, bulaş riskini azaltıyor

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, kenelerin yol açtığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Lyme hastalıklarına erken müdahalenin önemli olduğunu belirtti.

Dubai’den geldiği Bursa Şehir Hastanesi’nde, sağlığına kavuştu

Kalp yetmezliği şikâyetiyle Dubai’den gelerek Bursa Şehir Hastanesi’ne başvuran Kathleen Kaye Concepcion Alcos (33), minimal invaziv yöntemle gerçekleştirilen başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Uyurken ısıran sinek nasıl felç bıraktı? Kuşlardan alıp taşımış: Aşısı da ilacı da yok

Mehmet Emir Özbakan, gayet sağlıklı ve hareketli bir bebekti. Ta ki uyurken Batı Nil virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırılana kadar. Bu durum küçük çocuğun daha 1 buçuk yaşındayken yatağa bağımlı hale gelip hortumla beslenmesine neden oldu. Peki, bir sinek çocuğu nasıl bu hale getirmiş olabilirdi? Uzmanlar, tüm detaylarıyla anlattı.